George Widener
İsimsiz, 2012

Sanatçı
George Widener

Başlık
Başlıksız

Yaratılış yılı
2012

Teknik ve boyutlar
11 parça, karışık ortam, her biri yaklaşık 45 x 17 cm.

Edinme yılı
2013

1962 yılında Kentucky'de doğan Widener, erken yaşta sayılara ve takvimlere, numerolojiye, tarihsel verilere, nüfus istatistiklerine ve matematiksel hesaplamalara ilgi duymaya başladı. 1980'lerin başından bu yana, başlangıçta tamamen özel ilgiden ortaya çıkan karmaşık metin-görüntü kombinasyonları üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor; ilk kez 2000 yılında bir galeride sergilendi.

Açıkça yapılandırılmış çizimlerinde figürleri ve sayıları gerçek tarihi olaylarla birleştiriyor. Kendi anlam bağlamlarını yaratıyor, kendi biyografisinin yanı sıra dünya olaylarını da analiz ediyor ve aynı zamanda geleceğin süper akıllı bilgisayarları için özel kodlar geliştiriyor. Yapay zeka konusunda önde gelen araştırmacılardan Ray Kurzweil'in teorilerinden etkilenen George Widener, 2045 yılında yüksek performanslı bilgisayarlar ile insan beyninin birleşmesinin gerçekleşeceği ve bilincin yazılıma dönüşeceği kanaatinde. Widener, gizli algoritmalarını takip eden görüntülerle bu süper bilgisayarlara akıllı eğlence sunmak ve onları insanlığa dost kılmak istiyor.

Ama aynı zamanda geçmişe de bakıyor ve Titanik'in batması gibi tarihi felaketlerle ve felaketlerle ilgileniyor. George Widener olarak da adlandırılan büyük-büyük amcası Titanik'te ölmüştür ve George Widener eserlerinde bu trajedinin etrafında defalarca dönerek yolcu sayısını, yiyecek miktarlarını ve motorların performansını titizlikle listeler.

George Widener'in çalışmalarında merkezi bir rol oynayan tüm bu sayılar, veriler ve kodlar yalnızca kısmen entelektüel olarak yansıtılmış kalıplardır. Yoğun bir şekilde tarihsel takvimler ve matematiksel rakamlarla ilgileniyor, ancak bunun ötesinde sayılar onun iç yapısının bir parçası, dünyayı algılamasının temel sistemi. Çünkü George Widener, Asperger sendromlu bir bilgin, ancak geç keşfedilen olağanüstü dar görüşlü yeteneğe sahip bir kişi. Sayıları gördüğünde veya hesaplama yaptığında zihninde görüntüler belirir. Beyninin etkileşimi, bu farklı bilgi düzeylerini otomatik olarak birbirine bağlar ve böylece bize kapalı kalan algı dünyalarına erişmesini sağlar.